Hazinelerini vakitsiz veya yüzeysel analizle ortaya sermez; kişi görünüşte içine girilmesi imkansız olan karmaşıklığına yenik düşmemeli veya sarsıcı bir bilim-kurgu romanı şeklinde sunulmasına rağmen Beelzebub’s Tales’in aslında büyük felsefi, dini ve psikolojik fikirleri ve iç görüşleri aktaran bir araç olduğu gerçeğini göz ardı etmemelidir. Gurdjieff’in giriştiği şey, alçakgönüllülükten uzak adlar taşıyan kitaplarının sunmayı vadettiklerinden az değildir: gerçekten önemli olanın hepsi ve her şey. Sona doğru Gurdjieff azalan “aktif dikkat” konsantrasyonu kapasitemize ve “otomatik çağrışımların” akışına olan bağımlılığımıza atıfta bulunur. İçimizdeki “otomatik çağrışım” akışının onun “aktif varlık akıl yürütmesi” dediği şeyin yerini aldığını ve kitabının dikkatlice okunmasının bu gizli fonksiyonu geliştirmeye yardım edeceğini söyler. Beelzebub’s Tales Gurdjieff’in şüphesiz niyet ettiği gibi onunla ve onun fikirleriyle doğrudan tanışmak isteyenler için ilk buluşma zeminidir...